Palu Ailesinin Abuklukları - 5 (Neden Canlı Yayındalar?)

Şimdi bu Palu Ailesi manyak manyak işlerin içindeyken neden Müge Anlı'ya çıktı diye merak ediyorsanız söyleyeyim hemen. Bu Hava kaynananın kendi kızı Meryem kayıp diye başvuruyorlar. Ama bir sonuca ulaşamıyorlar çünkü aslında kıza işkence edip öldürmüşler. İşte yine beyin yoksunluğunun bir başka sonucu olarak kendi öldürdüklerini yine kendileri kayıp diye arıyorlar. Avukatları da bunlardan yorulmuş olmalı ki Müge Anlı'ya çıkın o kızınızı bulsun diye akıl vermiş ashdjdgjhk.


Bu işleri de anlatmaya kalkıyorsun dallanıp budaklanıyor. Kendimce özetlemeye çalışacağım artık anlamazsanız napayım kimse anlamıyor zaten :) Önceki yazılarda aile ağacı ve kişilerin detaylı açıklaması da var. Oradan da destek alırsınız artık.

Meryem Tahnal, Hava Palu'nun kızı. Emine Ustael, İsa ve Fatih Palu'nun kardeşi. Ve bu garibim Meryemin başına neler gelmiş neler... Sıfatına bakılmayan Tuncer önce tecavüz etmiş. Sonra dövmüş. Sonra aç bırakıp, ağaca bağlayıp yine dövmüş. Kız açlıktan, dayaktan ölmüş. Sonra da tüm ailenin bilgisi dahilinde gömülmüş. Tuncer önderliğinde yapılan bu insanlık dışı hareketlere ne kızın anası, ne de kardeşleri dönüp de bir şey demiyor. Yalandan da olsa demiyor. İnsan hayret ediyor. Kendi kanınızdan, canınızdan ya kardeşlerisiniz diyorsunuz. Gerçi annesi kızını savunmuyor. Bunlara da çok şaşırmamak gerek. Tahnal soyismi de Hava Palu'nun kızlık soyismi. Yani akraba evliliği yapmış. Tahnallar hasımlarımız diyor habire ama hasım dedikleri kendi kardeşleri. Ya sabır.

Meryem başta evli ve iki çocuklu. Bir kızı, bir oğlu var. Oğlu bu korku evinden kurtulup hayatta kalmış ve yurtta büyümüş. Şimdi üniversitede okuyor. Çok şükür. Kim bilir psikolojisi ne durumda. Neyse en azından nefes alıyor. Bu olayda durum şu: "Nefes alsın yeter asdjhgjh."

Neyse efendim, Meryem eşiyle ayrılıyor baba evine geliyor çocuklarıyla. Sonra Meryem'in eşi çocukları görmeye kayınpederin evine geliyor ve orada bir arbede çıkıyor. Daha önceki yazıda da belirttim. Damadı silahla vurup öldürüyorlar. Buradan da Havva'nın kocası hapse, Meryem'in kocası mezara giriyor. Havva'nın da kocası da öyle böyle bu ailede akıl kırıntısı gösteren nadir bir kişi. O da hapse gidince, Tuncer'e gün doğuyor.

En bomba olaylarından biri de bu Tuncer İstanbul'daki gofret olayından sonra evden kovulduktan sonra Kocaeli'ne Havva'nın yanına geliyor ya.. Orada evde muska var, büyü var, cin geldi gitti diyerek tüm ev halkını evden soğutuyor. Evin tüm duvarlarını, kapı pencere kenarlarını söktürüp sirkelerle yıkadıktan sonra ev ev olmaktan çıkıyor. Bir de hasımları bunları öldürecek ya, o işten de acayip korktukları için kaçmaları ve gizlenmeleri gerektiğine inanıyor bu dangozlar.

Havva, İsa, Emine, Tuncer, Fatih, Emine ve Tuncerin çocukları, Meryem, Meryemin kızı Melike toplamda 10 kişi dandik bir otomobilin içinde 10 kişi 3 ay kadar yaşıyorlar. İlk bunu dediler kimse inanmadı. Sonra Kocaeli'ndeki komşuları ve görgü şahitleri doğrulayınca iyice akıl yoksunu olduklarını anladık.

youtube
Emine Ustael ve Tuncer Ustael

Bu ikisinin çocukları hala yanlarında. Ama bir süre sonra sosyal gelip bunların çocuklarını alıyor.
Sosyal hizmetler aldığında bu Tuncer gidip sosyaldeki kadını tehdit ediyor. Kadın da polise bildiriyor. Sonra bunun üzerine sosyaldeki kadına bir şeyler yapıyor ve kadın polise tekrar şikayet edince polis evlerini basıyor. Aslında emniyete çağırdıklarında gitmedikleri için polis zoruyla emniyete götürülmeye çalışıyorlar. Bunun karşılığında bu iki deli de gitmemek için tüple tüm mahalleyi patlatmaya çalışıyor. Polis çıkaramıyor resmen evden. Sonra ambulans, itfaiye falan geliyor. Devletin tüm kademelerini gereksiz meşgul eden iki gereksiz işte. Her işleri olay bu gerizekalıların.

Bu olayı işleyen Müge Anlı'ya teşekkürler:)

Neyse en sonunda Meryemle kızını ortaya çıkaramadılar. Onların başına iş getirdikleri de belli olunca hepsi tutuklandı. Şimdi hapiste büyü yapsın bakalım!


Palu Ailesi Abuklukları 4 - Kim Kimdir?

Palu ailesini anlatmaya devam ederken kişileri de bir yandan tanıtayım dedim ama işin içinden çıkılmaz bir hal aldı. Sizin için tablo falan yapıyordum ama sıkıldım 😒 Biraz internette aradım ve neler buldum neler ashdshjhgjk...

kaynak: twitter: @ayanoglu
kaynak- twitter: @ayanoglu

Şimdik yukarıdaki tabloda gördüğünüz üzere aile gayet anlaşılır bir bağlamda dallanmış budaklanmış. Havva kaynananın babası Mehmet Amca burada yok. Ayrıca Havva'nın kızkardeşi Tahnal soyismiyle evli ve kendileri Tahnalları hasımları olarak mimlemişler. Yani hasımlar = Tahnallar anlaştık umarım asdhjghkdj. Olayların olma tarihi de bir on sene öncesine falan ait.


Havva Palu
Tuncer'i olabildiğince savunur. Evinin Tahnallar tarafından büyülendiğine inanıyor. Babasına güvenmiyor. Kızının kayıp olduğunu savunuyor ama ilk ifadesinde öldüğünü ve kendisinin kefene sardığını belirtmiş. Kocası ve babasından toplamda 4 dairesi oluyor. Hepsini bir damada yedirtiyor. Damadın dediklerine şartsız, koşulsuz gönülden inanıyor ve tüm Türkiye'yi sinir hastası yapıyor. Kardeşlerinin kendilerine büyü yaptıklarına anlamsız bir imanla inanıyor. Hatta mahalleye para dağıtıp kendilerini öldürtmeye çalıştıklarını savunuyor.
5 çocuğu var. Emine, Meryem (Güya Kayıp), Ayşe, Fatih ve İsa.






Emine Ustael
Cinci Hoca kılıklı, Şam Şeytanı ve adeta Pandora'nın kutusundan çıkmış olan Tuncer'in biricik eşi. Eşini savunmaktan geri kalmıyor. Özlü sözü "Büyük iftiralar var!. Suç unsurları..." Genelde ne demek istediğini anlamsız kelimeleri herhalde budur diyerek çözümleyip anlamaya çalışıyoruz. Kocasının kendisine bir fiske bile vurmadığını belirtmesinin yanı sıra sosyalin (sosyal hizmetler demek istedi.) çocuklarını almasının sebebini asla bilmiyor. Kocasının kendi çocuklarına, baldızına ve baldızının çocuklarına taciz ettiğini ne görmüş, ne duymuştur. Her zaman kocasının yanındadır. Özellikle dişlerinin toplum üzerinde yarattığı psikolojik bunalım hala çözülebilmiş değildir.








Tuncer Ustael
Kendisini şırıngalı cinci hoca görünümlü mahlukat olarak kısaca tanımlayabilirim. Kendi çocuklarına, baldızına, baldızının çocuklarına cinsel istismarda bulunduğu ayyuka çıkmış olmasına rağmen tüm ailenin hala en gözde ferdidir. Hatta kız kardeşinin çocukları ve komşunun kızıyla da bi işler var ama tam bilmiyorum şimdi. Yarı hoca olarak tüm maharetlerini aileye kendini sevdirmek için kullanmış olduğuna inanılmaktadır. Mükemmel el hareketleriyle konuyu anlatmaya çalışsa da ne anlattığından genelde kimsenin bir haberi olmaz. Her türlü dalaverenin hakimi olan zat-ı muhteremin kayınvalidesinden aldığı onca evi, üfürükçülükten topladığı onca parayı ne yaptığı ise büyük bir merak konusudur. Ayrıca, programın bir kısmında şirket kurup battığı gibi bir şeyler ortaya atılmış olup zibilyon tane olumsuz hareketinin arasında batan şirketler çok da şey olmamıştır asdghjhgdshj. Diş konusuna gelmek istemiyorum. Allah aşkına gözlerim yandı!!!




İsa Palu
Sümsük İsa, Tuncer'in suç ortağı. O ne derse, ona inanır. Onun dediklerinden asla çıkmaz. Hatta hapiste bile birlikte yatıp çıkarlar. Hapisteyken Tuncer vasıtasıyla annesine nasıl bir iftira attıysa Havva Palu hiçbir şey için tepki vermezken o mektubu okuma diye ilk defa tepki verdi. Büyük ihtimalle kızlarını sattığından falan bahsediyordu mektupta.. Amaaaaannn, adam kendi çocuklarına tecavüz etmiş, baldızınınkini de hem öpmüş, hem öldürmüş.. Bu da neymiş. Oğul annesine böyle şeyler demiş çok mu? Havva da daha oğluna bir şey demiyor ya ne diyeyim! Neyse İsa sessiz gibi dursa da hacı-hoca işlerinde Tuncer'in yardımcısı adeta. Allah kimseye vermesin, bir sesi var konuşmasa daha iyi diyorsun. İnatla dayılarının tüm mahalleye biner lira para dağıttığını iddia edip, para alan mahallelinin kendilerini öldüreceğine olan inancı göz yaşartıcı. En büyük sözü "Parayı neden dağıttılar?" Halbuki ne para alan var, ne para dağıtan, ne de bunları öldürmek isteyen. Tabi bu geçmiş zamandı. Yaptıkları ortaya çıkınca şimdi kim ne düşünüyordur bilemem. Ayy polis götürürken de o gevrek gevrek sırıtışı yüzündeydi. Tiksinççç.

Fatih Palu
Olaylar yaşanırken kendisinin çok küçük olduğunu biliyoruz. Ancak büyüyünce de akılsal bir gelişme gösterememiş maalesef. Aşırı sessiz ve yine damadı koruyan inanılmaz bir sevda. Kız kardeşinin damat Tuncer'e tecavüz ettiğine bile kayıtsız, şartsız inanmakta. Özlü sözü "Teyzem Emine Tahnal neden yayına bağlanmıyor, buraya çıkmıyor?" Gerçi kadın geldiğinde de bir şey olmadı. Teyzesi geldi nasıl minnoş. Güya bu Tahnallar da organ mafyasıymış. Bunların peşindeymiş de miş miş...

Meryem Tahnal
Kız kardeş, Ahmet Tahnal'ın eşi. Eşinden ayrılıp ailesinin yanına gelme suretiyle hayatının sonunu kendi hazırlıyor resmen. Tuncer'e ilaç verip tecavüz ettiğine inanılıyor ailesi tarafından. Aç bırakılıyor, kötü muamele, tecavüz, ağaca bağlanıp cezalandırma falan filan derken Allah canını alıyor da kurtuluyor. Annesi kefene sarıyor. Damat da gömüyor. Anne daha sonra vicdana gelip kızıma bir cenaze namazı bile kılmadık ya neden diye soruyor damada. Sıfatsız damat "Çok darp izi vardı. Hastaneye bir yere götürsek polise haber verirler." diyerek olayları aralarında halletmelerinin daha doğru olacağını anlatıyor.

Ahmet Tahnal
Meryem'in eşi. Eşinin iddiasına göre eşini pazarlıyor ama ortada öyle bir şey olmadığına inanılıyor. Büyük ihtimalle bu sapıkça iftira da körolasıca Tuncer'in başının altından çıkmıştır. Tuncer'e asla inanmıyor. Yarı hocalık burada işe yaramamış. Çocuklarını görmek için kayınpederin evine geldiğinde peder tarafından (büyük ihtimalle İsa tarafından ama biz Harun diyelim.) vurularak öldürülüyor. Bundan sonra da Tuncer'e inanmayan iki kişiden biri mezara, biri de mapusa giriyor.

Melike Tahnal
Meryem'in kızı. Tuncer'in cinsel istismarlarına maruz kalıyor. Ananesi ve dayıları tarafından  iyi bakılmak bir yana dursun, Tuncer'in eziyetlerini çekiyor. Daha sonra sıfatına tükürmek bile istemediğim üfürükçü damat içine cin kaçtı deyip kıza ispirto içiriyor ve üzerine sirke içiriyor. Kızın ağzından köpükler gelip, karnı şişince bu sıfatsız kızın karnına tekme atıyor. Bu vahşetin sonucunda da küçük yavrucak Hakk'ın rahmetine kavuşuyor. Valla o canavarla daha fazla yaşamadığı için mutluyum. Ama keşke abisi kaçarken onu da alsaydı yanına. Sonra da alelacele gömülüyor.

Recep Tayyip Tahnal
Küçükken kilitledikleri odadan bir şekilde kaçıyor. Kız kardeşini de almaya çalışıyor ama gücü yetmiyor. Kaçarken açlıktan yolda bayılıyor. Polisler bulup çocuğu yurda alıyor ve buradan sonra yurtta yaşıyor. Bu yüzdendir ki hayatta. Kendine yapılan işkenceleri ananesi Havva ve dayılarına anlattığında kendisine inandıramadı. Zira bu aile fertleri damat Tuncer'e inanmak uğruna neler çekiyor. Hatta teyze Emine Ustael kendisine bağırarak ATV canlı yayınında aynen şöyle demiştir: "Recep Tayyip yalan söylüyooor..." O sıra tüm stüdyo, bizlerin mekanları ve hatta tüm Türkiye buz kesmiştir. Neyse ki çocuk bir daha programa katılmadı. Şu an 19 yaşında olup, üniversiteyi okuyor. Umarım vatana, millete hayırlı bir fert olup, bu gerizekalı aile içerisinde çölde vaha gibi olur.

Mehmet Palu (Süper Dede)
1934 doğumlu, 85 yaşında. Buna rağmen aklı, fikri sağlam tek Palu! Havva Palu'nun babası. Kızını korumak için elinden geleni yaptı. Yine de kızına yaranamadı. Kızına bıraktığı evlerin üzerine bir bardak soğuk su içmiş olmasına rağmen kızını hala apartmanındaki boş dairesine davet ediyor. Kore gazisi bir dede ve gerçekten tüm davranışlarıyla herkesi kendine hayran bıraktı. Bir hayırsız damat işte ailesini iç etti adamın. Torunu Emine Ustael'e 'yalan makinesi' diyerek herkesin gönlünü bir kez daha fethetti :) Son olarak yalanlar silsilesi içerisindeki çocuğu ve torunlarına çok güzel bir söz söylemiştir: "At yalanı, inansın geri kalanı." Gerizekalı mıyız ki de sizin mal mal yalanlarınıza inanacağız diyor aslında asdhgfhsdjh.





Palu Ailesinin Abuklukları - 3

Bu Tuncer Havva isimli kayınvalidesinin evine Kocaeli'ye geçtikten sonra burada çok değişik, efsunlu olaylar vuku buluyor. Kayınvaldesini, kayınbiraderlerini falan bu efsunlu olaylarla korkutuyor ve tüm fertleri adamın her dediğine sorgusuz sualsiz inanıyor. Yazık eşi evlerden ırak Emine zaten bu adamın dilsiz uşağı olmuş. O hep onun yanında.

Havva kaynana uzun uğraşlar sonucu birkaç olay anlattığında bunların hangi kafalarda olduğunu daha net anlıyoruz. İlk başta Mügeciğim Havva'ya soruyor ve diyor ki "Sen büyüden, cinden mi korkuyorsun?" Havva da "Asla, yok öyle bir şey. Ben ne korkucam yaa." diyor. Ama tutuklanmadan bir ya da iki bölüm önceki baba evine girişi var izlemeniz gerek asjhfhajasjh. Babasının evine girmiyor kadın. Buralar büyülü, cinli diyor. Töbe yarabbim.

Neyse işte bunların 3 katlı Kocaeli'ndeki evinde başlıyor efsunlu geceler. Bu arada Müge'ye çıkmalarına sebep olan Havva'nın kayıp kızı Meryem de onlarla. Hatta Meryem'in bir kızı ve oğlu var. Bu çocuklar da bu korku evindeler. Kızın adı Melike, oğlunun adı Recep Tayyip.

Yok evde muskalar, duvarda yazılar çıktı bize büyü yapıldı.Yok baca patladı. Evimizin üzerinde cinler var, bize büyü yapıldı. Sanki ruh emiciler Hogwarts'ın tepesinde uçuyor.


Bunlar programdan öğrendiklerim. Kim bilir daha neler var da söylemediler sıfatsızlar. Güya bunlar büyüye inanmıyorlar ya asdjdhfajdjsh. Havva kaynana başına gelen bir olayı anlatıyor ki insana saç baş yoldurur, koltukları çiğnetir, ayakkabı fırlattırır öyle sinir bir durum. Olay şu: Bir gün kapı çalıyor. Havva kaynana kapıyı açıyor. Töbe estağfurullah o da ne ak sakallı bir dede. Diyor ki dede buna "Sizin evinize büyü yapılmış. Ben görüyorum." diyor. Havva da sorgusuz sualsiz adamı içeriye alıyor. Müge tanımadığın adamı nasıl içeri alırsın diye sorduğunda "Yaşlı adam ne yapabilir ki?" diyor Havva kaynana. Yorum yapmıyorum. Allah akıl, fikir versin. Bu ak sakallı minnoş mu minnoş dede eve giriyor. Eliyle koymuş gibi evdeki muskaları gösteriyor. Duvar sıvalarının altındaki Arapça yazıları buluyor. Ne göz var adamda. Ak sakallı dede boyanın, sıvanın altındaki Arapça yazıyı gösteriyor. Tuncer de sıvaları kaldırıp yazıları ortaya çıkarıyor. Nasıl oluyorsa artık.

Bu ak sakallı dede bunların evine girip çıktıktan sonra. Tuncer sirke alıyor şişe şişe tüm duvarları sirkeyle yıkıyor asdjhgjhjk. Bu olayı anlatmadan önce Müge soruyor "Sirke almışsın eve ne yaptın o kadar çok sirkeyi?" Havva kaynana hemen damadı koruyor ve diyor ki "Turşu yapıyorduk :)" Ahaha sanki tüm Türkiye'ye turşu satıyorlar. Hayret bişi ya. At yalanı tamam ama aklımızla dalga geçme Allah aşkına.

Korku evi Adam ailesi kılıklı Palulardan da bugün bu kadar...

Palu Ailesinin Abuklukları - 2 (Gofret Olayı)

Bir önceki yazıda enişte beyin nasıl bir enişte olduğundan bahsetmiştim. Kendisinin adı Tuncer Ustael. Pandora'nın kutusunu açtıklarında bu çıkmış içinden sanki.

Şimdi bu Palu Ailesinin nasıl bu enişte batağına düştüğünü anlatayım. Hatta nasıl bu kadar saçmalık yapıp da Müge Anlı'ya çıktıklarını da anlatayım ki  akıllardaki sis perdesi kalksın :)

Öncelikle Tuncer kayınvalidesini, eşini, kayınbiraderlerini resmen kendine bağlamış. Adam çakma hoca ama kendine faydası olmuş artık hangi büyüyle bunların gözlerini bağladıysa tebrikler.

Olaylar 10 yıl öncesine dayanıyor. Hatta bu Tuncer'in yediği naneler daha eskiye dayanıyor. Yine Müge Anlı'da ortaya çıkan gofret olayı konuyla bir alakası yok gibi gözükse de her şeyi başlatan nahoş bir olay.

Şam Şeytanı kılıklı enişte 'gofret olayı' diyerek geçiştirmeye çalışsa da, aslında olay bayağı bir ciddi. Evvel zaman önce bu enişte ve karısı ve çocukları İstanbul'da güzide bir apartmanda görevli olarak çalışıp oranın görevli dairesinde de yaşamaktaydılar. Sonra kapılarına nasıl ve nereden geldiği belli olmayan bir şekilde 400 koli -yaklaşık bir kamyon- SON KULLANMA TARİHİ geçmiş gofretin etiketlerini değiştirme görevini alıyor. Bu işi de kocasını öldürdükleri baldızının ailesinin üzerine atıyor. Son cümle biraz anlamsız gelebilir ama aynen öyle..


Yahu her şeyi geçtim gofretten ne istedin be insafsız. Gıda mühendisleri bu ülkede ne yapsın, taş mı yesin?

Sana kim, nereden ulaşıp da gofretin etiketini değiştirebileceğini düşündü de bu işi sana verdi. Bir de Allah aşkına gofretin etiketi nasıl değiştirilir? O kadar ürün kimseye çaktırmadan fabrikadan nasıl çıkar? Aklımda deli sorular? Nerede bu gıda mühendisleri falan filan?

Sonra tabi apartman yönetimi olayı görüyor ve soruyor enişteye bunlar nedir diye. Enişte de muhteşem Türkçesiyle kendini aklamaya çalışsa da yönetim bunu kovmuş. Tabi bu insan görünümüne girmiş şeytan enişte çık deyince çıkar mı?? Çıkmamış apartmandan 1 sene boyunca. Sonra oradan çıkınca da yaşayacak yer yok ve kayınvaldesinin evine gidiyorlar. Çoluk çocuk maaile...

İşte Palu Ailesinin derdi de o zamanlar artıyor. Artıyor diyorum çünkü daha önceden de dertler var enişteden dolayı ama onları da diğer bir yazıda anlatayım.

Palu Ailesinin Abuklukları - 1

Kendileri Müge Anlı'nın tabiriyle Adams Ailesini solda sıfır bırakırlar. Yeryüzünde kötülüğün sıfat bulmuş halleri.

Kendilerini kısaca tanıtmak gerekirse bir enişte ve bu enişteye koşulsuz şartsız inanan bir aile...
Öyle inanmışlar ki ailenin birkaç ferdini ortadan kaldırmasına, neredeyse hepsini öpmesine falan hiç ses çıkarmamışlar. Bir de bu enişte cinci hoca ama şırıngalısından.

Hatta programda ortaya çıkan bir detay da var ki Türkiye'nin bu hoca, büyü işlerine ne kadar meraklı olduğunu gösteriyor. Şimdi bu üfürükten sahte sakallı hoca kılıklı enişte Tuncer ve ailesi İstanbul'dan Bursa'ya geliyorlar bir süreliğine. Bursa halkı da amanın İstanbul'dan büyük hoca geldi diye bu eniştenin ayağına gidiyor. Te bundan 10 sene önce şırıngalı hocalık işleminin ücreti 250 TL. Millet de ayıla bayıla bu ücreti kendisine takdim ediyor ya neyse orada bir şey demek istemiyorum. Tek söyleyeceğim Allah şaşırtmasın, akıl versin, fikir versin ve töbe yarabbim sen bizi koru bu beyinsizlerden.

Neyse diyelim ki gittin hocaya, İstanbul'dan büyük hoca gelmiş dedin. Bunları anlamasam da yine de bir şey demek istemiyorum. Ama gittiğinde gördün ki adam sahte sakal takmış. Demedin mi ya hacı ne iş? Sen Noel Baba mısın bu ne hal? Yani marketteki kasiyer sahte sakal taksa ona bile güvenmem. Bir de sen işin üstadı diye birine gidiyorsun ve sahte sakal takıyor. Nasıl ciddiye aldın o adamı hayret bir şey. Aklım almıyor :)

Sonra bu sahte sakallı adam diyor ki sana "Sende büyü var, cin var.. Sana şırıngalı muska yapacağım." Hiç tanımadığın birinden şırınga yemeyi nasıl kabul ediyorsun? Ne bileyim ben hastaneye gittiğimde bile iğne olmam gerekiyorsa hemşirelerin tiplerine bakarım bir. Bana güven vermiyorsa sorgularım biraz. Hastanede BİLE. Yani sen sahte sakal takan adamın sana iğne yapmasına nasıl izin verdin arkadaşım.

Bu tiplerin vatandaşlık hakkı falan ellerinden alınmalı. Sen doğru karar veremiyorsun oy da verme falan desinler :)

Normalde de Kocaeli'nde yaşıyorlar. Orada da sahte hocalık işlerini sürdürüyor. Yine anlamadığım acaba bu enişte o kadar parayı ne yaptı. Neyse onu da diğer yazıda anlatayım :)

Size nasıl çılgın bir Müge Anlı hayranı olduğumdan bahsetmiş miydim?

Gerçi beni yakınen tanıyanlar bilir. Müge Anlı'daki olayları heyecanla anlatıp onların güzel günleri kararttığım doğrudur.

Bence kendisi zerrece beyin içermeyen insanlara ağzının payını çok güzel veriyor. En çok milleti azarlamasına gülüyorum. 

Aslında o programdaki olaylara gerçekten şaşırıp çoğu zaman da gülüyorum. Dünya çok güzel, herkes çok mükemmel diyerek yaşanmaz ki.. Kötüyü bilip uzak durmak en iyisi.. Aslında kötünün de yok artık bu kadar da olamaz dediğimiz her kısmı Müge'de karşımıza çıktı ya.. Artık bundan sonra bir şeye şaşırmam deyip de akıllara durgunluk veren yeni bir olay karşısında yine yine yine şaşırıyorum.

Mesela en son Palu ailesi tüm Türkiye'yi dumura uğrattı. Özellikle 10 kişi 5 kişilik binek otomobilde aylarca nasıl yaşamışlar kısmı var ki İsviçreli bilim adamlarına göndersek olayı onlar bile çözemez 😃




Bu olay da Mügeciğimin kıymetini bir kez daha gösterdi. Bana inanmayanlara buradan da sesleniyorum: "Gördünüz mü beybiler?"

Bence Mügeciğim tam bir Agatha Christie romanlarının Hercule Poirot'su, Miss Marple'ı ya da günümüzün Sherlock'u... Beni de yanına alsa keşke... Burada sesleniyorum: Müge beni çaycı olarak bile alsan olur. Oradaki tüm muhabbetleri dinlesem bana yeter asdsfskjhjk